Hocacihan Hanı
HOCA CİHAN HANI Han veya diğer adıyla kervansaraylar ticaret yolları üzerinde vücuda getirilmiş yapılardır. Bilhassa şehir içi ve şehir dışı olmak üzere iki anlamda kurulmuşlardır.şehir dışında 30 veya 40 km mesafede kurulan yapılar ticaretin gelişimi ile yakından ilgilidir.şehirlerarası yollarda tacirlerin güvenliğini sağlama dinlenmeleri için bir olanak olarak kullanılıyordu.Bu beyanda Selçuklular özellikle,Anadolu Selçukluları büyük bir gayret ve faaliyet göstermişlerdir ki en güzel han tiplerini XIII yy da vücuda getirmişlerdir.Bunlardan pek çokları harap olmuş mevcut örnekleri iki tip halinde inceleyebiliriz. 1.planları doğrudan doğruya kare olan örneklerdir. Kapalı mekanlar da yolcular ve hayvan bölmeleri bulunur.Bu hanlara en güzel örnek horozlu handır. 2.Planları birinciye nazaran daha teferrüatlı, içindeki bölmeler ve işgal ettikleri yer bakımından daha büyük yerlerdir. Açık ve kapalı mekanlardan oluşurlar. Bu bağlamda hoca cihan handa sadece kapalı mekandan oluşan birinci plan grubundadır.Dibi Delik han olarak ta adlandırılan yapı Konya’nın Hocacihan mahallesinde ,bugünkü Konya Beyşehir yolunun sağında bulunmaktadır.Şehrin hemen girişinde bulunan yapı oldukça yıpranmış adeta yığınak halindedir. Eser Konya-Beyşehir kervan yolu güzergâhına ait bulunmaktadır. Günümüzde özgün durumu oldukça değişmiştir. MİMARİ VE İNŞAİ ÖZELLİKLERİ Hanın özellikle dış duvarları tamamen yenilendiği için, kesin olarak ölçülerini tespit etmek zordur. Bugünkü şekliyle yaklaşık olarak 19.80 x 14.75m. ebadında dikdörtgen plan şeması arzetmektedir. Hana giriş, biri doğu cephe ortasından, diğeri ise güney duvarda, güneydoğu köşeye yakın bir yerde bulunan iki kapıdan sağlanmıştır. Doğu cephe ortasındaki kapıdan, bugün üç sahın olarak izlenebilen iç mekânın orta sahnına girilmektedir. Orta sahnı yan sahınlardan ayıran orijinal ayak ve kemerlerin bir bölümü bugün izlenebilmektedir. Ayaklar birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Güneydeki yan sahın orta sahından, son dönemlerde yapılan tamirler sırasında bir duvarla ayrılmış ve bu sahınla orta sahın arasında irtibat sağlayan iki boşluk bırakılmıştır. Bunlardan biri normal kemer açıklığı olup, diğeri kapı boşluğu şeklindedir. Ayrıca kuzeydeki yan sahnın ilk bölümü de duvarla örülerek orta sahından ayrılmıştır. Orta sahnı kuzey yan sahından ayıran destek sırasına ait ayaklardan ikisi ahşap destek olarak yenilenmiş, tonozun büyük bir bölümü de ahşap hatıllı düz dam haline dönüştürülmüştür. Hanın en iyi izlenebilen bölümü kuzeydeki yan sahındır. Burada üst örtü orujinal durumunu muhafaza etmiştir. Beşik tonozla örtülü olan bu sahnın tonozu, ayaklara ve yan duvara oturtulmuş yuvarlak kemerle desteklenmiştir. Güneydeki yan sahnın üst örtüsü, orta sahın tonozu gibi büyük çapta harap olmuş, bir bölümü ahşap kirişlerle desteklenen düz dam haline dönüştürülmüştür. Ayrıca bu sahnın doğu duvarına tamiratlar sırasında bir ocak inşa edilmiştir. MALZEME VE TEKNİK: Yapının tamamen yenilenen dış duvarları moloz taş ile inşa edilmiş ve üzeri çamur ile sıvanmıştır. İç kısımda, orijinal durumda bulunan ayaklar kaba yonu taş, kemerler ise kesme taş ile örülmüştür. Tonozlar sıralı moloz taş olup, üzeri düz dam şeklinde örtülmüştür. Yapıda genellikle moloz taşın kullanılması nedeniyle örgü sisteminde harç kullanılmıştır. Handa herhangi bir süsleme unsuru bulunmamaktadır. Hanın kesin tarihini tespit etmemize yarayacak herhangi bir yazılı belge veya kitabeye rastlayamadık. R.Hüseyin Ünal, bu grup eserler hakkında yapmış olduğu çalışmasında, bu eserler hakkında yapmış olduğu çalışmasında, bu eserleri 13.yüzyıl ortalarına kadar olan bir tarih dilimi içinde değerlendirmiştir. Bize göre de eser bir beylikler dönemi yapısı olup, Karamanoğulları döneminde inşa edilmiştir. DEĞERLENDİRME SONUÇ: Günümüze kadar orijinal durumu oldukça değişmiş olarak ulaşan Hoca Cihan Hanı’nın orijinal planını mevcut kalıntılara göre tespit etmek mümkün olmaktadır. Bugün üç sahın olarak görülen hanın, orijinalinde de aynı düzene sahip olduğunu tahmin etmekteyiz. Özellikle yan sahınların tonozunu destekleyen takviye kemerlerinin bir bölümün insitu olarak izlenebilmesi, bugünkü sahın genişliklerinin orijinal sahın sistemine göre düzenlendiğini göstermektedir. Hanın meyilli bir arazi üzerine inşa edilmesi nedeniyle, batı tarafında bugünkü konumundan fazla bir kısmının bulunmadığı anlaşılmakta, aynı şekilde doğu tarafta da mevcut izlere göre bir bölümün olmadığı görülmüştür. Mevcut benzer örneklere göre, bu uzunluktaki bir hanın daha fazla sahına sahip olamayacağını, bu nedenle de hanın güney ve kuzey taraflarında başka sahnın olmadığını söylemek mümkündür. Kanaatimizce yapı esas planı dikkate alınarak tamir edilmiştir. Orta sahınla kuzeydeki yan sahnı ayıran destek sırasına ait ayaklardan doğudaki ilk üçü ile, diğer destek sırasına ait ayakların ilk ikisi halen mevcuttur. Kuzeydeki destek sırasının batısında bulunması gereken ayaklar kaybolmuş ve buraya diğer ayaklarla eşit aralıkta iki adet ahşap destek yerleştirilmiştir. Mevcut kalıntıları dikkate aldığımızda, hanın iç mekânının karşılıklı beşer ayağa oturtulmuş sivri kemerli iki destek sırası ile üç sahna bölündüğü anlaşılmaktadır. Orta sahın yan sahınlarda daha geni ve daha yüksektir. Hanın orijinal girişinin, bugün doğu cephede, orta sahna açılan girişin bulunduğu yerde olduğunu, benzer örnekleri dikkate alarak söylemek mümkündür. Bu grup hanlarda giriş dar cephededir. Hoca Cihan Hanı’nın batı tarafının meyilli bir araziye yaslanması nedeniyle, giriş bu cephede olamaz. Hanın üzerinin, benzeri grup hanlarda görüldüğü gibi, orta sahnın daha yüksek olması nedeniyle beşik çatılı ve yine çevredeki benzer örneklerdeki gibi toprak örtülü olduğunu söyleyebiliriz. KAYNAKÇA: ─ R.Hüseyin Ünal, “Osmanlı Önecesi Devirden Yayınlanmamış Birkaç Han Üzerine Bir İnceleme”, A.Ü.Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, Prof. A.Luis Gabriel Özel Sayısı, (1978),s.470 ─ Ali Baş. Yayınlanmamış doktora tezi 1988. KONYA HOCACİHAN AKYOKUŞ HANI Konya ili, Meram ilçesinde yer alan Akyokuşhanı, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü adına 15 Aralık 2005 tarihinde yerinde fotoğraflanıp, ölçüleri alınmış olup, Rölöve Projesi ve fotoğraf albümü bu tarihteki durumuna göre hazırlanmıştır. KONYA HOCACİHAN AKYOKUŞHANI RÖLÖVE ANALİZ RAPORU YAPININ TANIMLANMASI: Genel Özellikler: Eski Konya-Aksaray yolu üzerinde bir Selçuklu hanı Obruk'un 30 km. kadar güneybatısındaki Akbaş köyü civarında bulunmaktadır. İngiliz seyyahı Sterrett burayı Dibidelik Han adıyla zikretmektedir. Tam ve doğru bir planı bilinmeyen yapı günümüzde çok harap olduğu gibi birçok kısımlarından ve tezyinatından da eser kalmamıştır. Ancak elde edilebilen basit bir krokiye göre hanın önünde evvelce bir avlu bulunduğu ve bunu takip eden esas yapının ortada uzunlamasına bir sahna sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu orta sahnın iki yanında üzerleri beşik tonozlarla örtülü beşerden on göz bulunmaktadır. Orta sahna dikey olan bu gözleri orta yoldan ve birbirinden ayıran kemerler pâyelere oturmaktadır. Önceki dönemlerde başka isimlerle(Akbaşhan-Dİbidelikhan) anılsa da, günümüzde Hocacihan Akyokuş Han olarak bilinmektedir. Konya-Eğridir-Antalya ticaret yolunun üzerinde bulunmaktadır. Terk edilmiş ve kullanılmayan yapı , ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden harap durumdadır. SEMAVİ EYİCE (İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ 2.CİLD) İç Tanımlama: 17.89x12.59m boyutlarındadır. Yapı çok harap durumdadır. Bir orta sahın ve iki yanında simetrik iki yan sahından oluşmaktadır. Bunlardan girişte solda olanı, sağda olanına göre daha sağlam durumdadır. Hanın girişindeki avlu kısmının duvarların çoğu yıkılmıştır. Sol sahındaki tonozlar sağlam durumdadır. Hanın arka kısmındaki hacimler ahşap taşıyıcılar ile desteklenmiştir. Sol sahında tonozlar yok olmuş , sadece tonozun duvarla birleşim kısımlarının izleri mevcuttur. Tonoz örtünün , yerine ahşap kirişler ve dikmelerle desteklenmiş, toprak örtülü çatı ile kapatılmıştır. Cepheler moloz taşla yapılmıştır. Arka cephe ile sol yan cephe sağlam durumdadır. Avludan orta giriş kısmına geçişi sağlayan kapı sac kapı ile değiştirilmiştir. Yapının gerçek zemin kotu bulunması için , yapıda kısmi kazı yapılmıştır. Sağ sahında orta sahına geçişi sağlayan kemerler yarısına kadar toprağa gömülmüştür. Sol sahında kemer kalmamıştır, sadece tek tonozun bitiş izi mevcuttur. Elde edilen kaynaklarda beşik tonoz örtüsü şeklinde belirtilen çatı örtüsü , gördüğü çeşitli müdahaleler sonrası ahşap dikme ve merteklerle desteklenen , üzeri toprak örtülü hale gelmiştir. Ancak yapının sadece bi kısmında bu örtü görülmektedir. Belirtilen beşik tonozun izi, yapının nispeten daha sağlam durumda olan sağ sahınla avlunu birleştiği duvarda görülmektedir. Yapıda giriş kapısı hariç tek kapı boşluğu, orta sahından sol sahındaki odaya geçişi sağlayan kapı boşluğudur. Yapıda orijinal kapı veya pencere bulunmamaktadır. DIŞ TANIMLAMA: Ön cephe: 14.69x1.18m boyutlarındadır. Giriş kapısı orjinal değildir. Ahşap lentolama yapılmıştır. Girişin sol cephesi büyük oranda yıkılmıştır. Yapım malzemesi olarak moloz taş kullanılmıştır. Giriş cephesin sol bölümünde yıkılmış pencere izi vardır. kapı dışında Sağ Yan cephe: 29.44x0.99m boyutlarındadır. Sağ yan cephede herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. Han ile öndeki avlu duvarı arasında çatlaklar meydana gelmiştir. Yapıda , yazılı kaynaklarda belirtilen ön avluya ait tek duvar bu cephe mevcuttur. Yapı duvarı büyük oranda toprak altında kalmış , gerçek boyutunun ancak yarısı kadar olan kısmı görülmektedir. Arka cephe: 14.62x0x93m boyutlarındadır. Herhangi bir açıklık bulunmamaktadır. Cephe duvarının büyük bölümü toprak altındadır. Yapım malzemesi olarak moloz taş kullanılmıştır. Sağ Yan cephe: 9.44x1.13m boyutlarındadır. Yapının en hasarlı cephesidir. Yapım malzemesi olarak moloz taş kullanılmıştır. Cepkenin yarısı yıkılmış durumdadır. YAPININ GENEL DURUMU: Bozulma nedenleri olarak üç ana gruba ayrılabilmektedir. Fiziksel nedenler, kimyasal nedenler ve insan eliyle meydana bozulmalar. Bozulma nedenleri birbiri ile bağlantılı olabilmekte ve birkaçı bir arada görülebilmektedir. Fiziksel nedenlere bağlı bozulmalar şöyledir:: Yağmur suyu sebebiyle cephede meydana gelen bozulmalar. Yapının bütün cepheleri ve çatıda meydana gelen yıkılmalardan dolayı taşlarda aşınmalar ve renk değişmeleri görülmektedir. Sol yan sahında içerde yakılan ateş sonucu duvarlarda ve tonozlarda kararmalar meydana gelmiştir. İnsan tarafından yapılan bozulmalar: Bilinçsizce yapılan onarımlar yapılmış bu nedenle de yapının orijinal çatı örtüsü yok olmuş , yerine ahşap taşıyıcı sistemle yapılan çatı yapılmıştır. Buda zamanla yıkılmış ancak; bir kısmı ayakta kalabilmiştir. Kimyasal olarak meydana bozulmalar: Yapının cephe duvarların yosunlaşmalar meydana gelmiştir. Sol yan sahında içerde yakılan ateş sonucu duvarlarda ve tonozlarda kararmalar meydana gelmiştir.

